Gündem

HIV/AIDS TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nün düzenlediği “1 Aralık Dünya HIV/AIDS Günü’nde Hastalığın Ne Kadar Farkındayız?” başlıklı seminerle HIV/AIDS hastalığına dikkat çekildi.

Düzce niversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere; Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı, öğretim görevlileri, öğrenciler ve sağlık çalışanları katıldı.

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’nden Doç. Dr. Nevin İnce; “HIV/AIDS’in Ne Kadar Farkındayız?” sorusuyla başladığı sunumunda, “HIV/AIDS’te Güncel Durum”, “Bulaş Yolları”, “HIV/AIDS’te Klinik Tablolar”, “Tedavi Ne Zaman?” “Profilaksi ve Korunma Nasıl?”, “Son Yenilikler” başlıkları altında katılımcıları bilgilendirdi.

“Tedavi İle Sağlıklı Yaşamına Geri Dönüyor”

AIDS’in ilk kez 1982 yılında tanımının yapıldığını söyleyen Doç. Dr. İnce, hastalığın tanımlandığı ilk zamanlarda hastaların bilinç düzeyi düşük olmasından ve tedavi imkanlarının gelişmemiş olmasından dolayı ölümle sonuçlanmaların olduğunu ifade etti. Günümüzde ise AIDS hastalığına yakalanmış bir kişinin tedavi ile sağlığına kavuşabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Nevin İnce, bu kişilerin evlenebileceğini ve sağlıklı çocuk dünyaya getirebileceğini vurguladı.

Bilinçli Hareket Edilmezse Artış Devam Eder

HIV/AIDS’in ülkemizde 1985’ten beri bildirimi zorunlu hastalık listesinde olduğunu söyleyen İnce, dünyada 39 milyon kişinin HIV/AIDS olduğunu, bunların 25.6 milyonunun Afrika’da yaşadığını açıkladı. Türkiye’de 2017 yılında 15 bin 480 kişiye, 2020’de 27 bin kişiye HIV pozitif tanısı konulmuşken, 2023 yılında ise 41 bin 732 kişinin HIV pozitif birey olduğunu ifade eden Doç. Dr. İnce, bu vakaların %81,5’nin erkek, %18,5’inin kadın, %16.1’inin ise yabancı uyruklu kişilerden oluştuğunu dile getirdi.

 “Tedavi Sürecini T.C. Sağlık Bakanlığı Destekliyor”

Ülkemizde HIV/AIDS ile mücadele amacıyla oluşturulmuş olan Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı’nı hatırlatan Doç. Dr. İnce, “Bu programın amacının insan haklarını gözeterek, HIV/AIDS yayılımı için risk oluşturan faktörlerle mücadele etmek, her bireyin tanı ve tedavi, bakım ve desteğe eşit ulaşımını sağlayarak, toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek misyonu altında ülkemizdeki 2019-2024 yıllarına yönelik HIV/AIDS çalışmalarına yol haritası oluşturmak, ölçülebilir değerlendirmelerle faaliyet planlarını yürütmek amacıyla hazırlanmış bir plandır. Bu programın gerçekleştirilmesinde başta T.C. Sağlık Bakanlığı olmak üzere gerek kamu, gerek özel tüm kuruluşlara ilaveten tüm bireylerin de sorumlu olduğu unutulmamalıdır.” dedi.

Türkiye HIV/AIDS Kontrol programının üç temel amacını ; “1- HIV/AIDS yeni vaka sayısı ve enfeksiyona bağlı ölümleri azaltmak. 2- HIV/AIDS’e yönelik sağlık hizmetlerinin kapasitesini geliştirmek. 3- HIV ile yaşayan bireylere yönelik ayrımcılığı ve mahremiyet ihlalini önlemek.” şeklinde sıralayan Doç. Dr. Nevin İnce, başarılı bir HIV/AIDS kontrol programı için, en önemli bileşenlerden birinin HIV ile yaşayan bireylere yönelik ayrımcılığı ve mahremiyet ihlallerini önlemek olduğunu vurguladı.

Bulaş Yolları

AIDS’in bulaş yolları arasında cinsel yolla bulaşmanın ilk sırada olduğunu ifade eden öğretim üyemiz,  bunu kan yolu ile bulaşma takip ettiğini dil getirdi. Kan yolu ile bulaşmaya neden olan durumları ise; “Kullanılmış enjektör, iğne ve cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme malzemeleri, akupunktur iğneleri, jilet, makas gibi tüm delici aletler, HIV’li doku organ ve sperm nakli…” şeklinde sıraladı.

Bulaşmadığı Durumlar

HIV günlük yaşamdaki olağan davranışlarla; el sıkışma, deriye dokunma, okşama, hastanın kullandığı; çatal, bıçak, bardak, telefon kulaklığı, tuvalet, duş, sauna, yüzme havuzu, besinler, giyişiler, hava yolu, ter gözyaşı ile bulaşma olmayacağının altını çizen Doç. Dr. Nevin İnce, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere inanılmaması gerektiğini, bunların insanlar arasında paniğe yol açtığını vurguladı. HIV virüsünün dış ortamda 30 dakika yaşayabileceğinin bilgisini de veren İnce, dış ortamlardan bulaş riskinin olmadığının altını çizdi.

Bulaş sonrası HIV virüsünün 2-8 hafta içerisinde görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Nevin İnce, eğer kesici delici alet ve riskli bir temas sonrasında ilk 72 saat içinde maruz kalan kişiye profilaktik tedavi başlanması gerektiğini vurguladı.

Belirtiler

HIV belirtileri arasında; “Ateş, farenjit, lap, baş ağrısı, artralji/miyalji, letarji, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, makulopüler döküntü” gibi birçok tablo ile karşılanabileceğini söyleyen İnce, tedavi edilmezse hastanın HIV taşıyıcısı durumuna geçtiğini ve bu durumu 7 ila 10 yıl sürdürdüğünü ifade etti.

Sunumunun sonunda HIV/AIDS hastalığının tedavisinin mümkün olduğunun altını tekrar çizen Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nevin İnce, tedavi sonrasında hastalık belirtilerinin de kaybolduğunu, bulaş tehdidin ortadan kalktığını ve sağlıklı bireyler olarak hayatını sürdürdüğünü vurguladı.

Seminer sonunda Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı, yaptığı başarılı çalışmaları ve sunumu için Doç. Dr. Nevin İnce’ye teşekkür belgesi takdim etti.