Alzheimer hastalığının, bunama (demans) sendromu olarak başladığını belirten Polat, hastalığın beyinde sinsi bir şekilde ilerleyerek bellek ve diğer bilişsel fonksiyonlarda kayıplara yol açtığını ifade etti. Alzheimer hastalığının en sık görülen demans türü olduğunu ve tüm demans vakalarının yaklaşık %60-70'ini oluşturduğunu vurguladı.

Hastalığın, beyinde bazı maddelerin birikmesi sonucu sinir hücreleri arasındaki bağlantıların tahrip olması ile karakterize olduğunu aktaran Polat, bu sürecin belirtilerinin ortaya çıkmadan 15-20 yıl önce başladığını belirtti.

Belirtiler ve Erken Teşhis

Unutkanlığın Alzheimer’ın en bilinen belirtisi olduğunu söyleyen Polat, konuşma bozukluğu ve davranış sorunları gibi diğer belirtilerin de ortaya çıkabileceğini vurguladı. Her unutkanlığın bunama olarak adlandırılmaması gerektiğini, unutkanlıkların günlük yaşamı etkileyen düzeyde olmasının gerektiğini ifade etti.

Erken teşhisin önemine değinen Polat, günümüzde bazı maddelerin kanda izlenmesi ile Alzheimer hastalığı hakkında öngörüler elde edilebildiğini, ancak bu alanın henüz yeni olduğunu belirtti. Erken teşhis ile hastalara doğru tıbbi yaklaşımlar sağlanabileceğini ve yasal süreçlerin yönetilmesinin mümkün olabileceğini ekledi.

KUDUZ HASTALIĞI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU KUDUZ HASTALIĞI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Genetik Yatkınlık ve Risk Faktörleri

Polat, genetik yatkınlığın önemli olduğunu ancak tek başına nadiren bir neden olabileceğini dile getirerek, yaşlanmanın (özellikle 65 yaş üstü grupta) başlıca risk faktörü olduğunu vurguladı. Türkiye'de 2023 itibarıyla yaşlı nüfus oranının %10.2 olduğunu belirten Polat, 65 yaş üzerindeki bireylerde Alzheimer görülme oranının %5’lerden 90 yaşlarında %40’lara çıkabildiğini söyledi. Ayrıca düşük eğitim seviyesi, hipertansiyon, diyabet, obezite, sigara kullanımı gibi diğer risk faktörlerine de dikkat çekti.

Tedavi ve Yaşam Tarzı

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisinin bulunmadığını ifade eden Polat, mevcut ilaçların belirtileri sadece 3 hastadan birinde azalttığını belirtti. Esas tedavi yönteminin Alzheimer hastalığını önlemek olduğunu vurguladı. Ayrıca, beslenme, spor ve uğraşı terapisi gibi yaşam tarzı değişikliklerinin, hastalığın ilerlemesini geciktirmede önemli bir rol oynadığını söyledi. Akdeniz tipi beslenme ve ketojenik diyetlerin bu konuda fayda sağlayabileceğini ifade etti.

Sonuç olarak, sağlıklı bir yaşam sürmenin, yalnızca bunamaya değil, birçok beyin hastalığına karşı koruyucu olacağını vurgulayan Doç. Dr. Burcu Polat, entelektüel aktivitelerin önemine de dikkat çekerek, orta yaşlarda seyahat etme, enstrüman çalma ve ikinci dil öğrenme gibi faaliyetlerin beyin sağlığına katkıda bulunacağını belirtti.

Muhabir: SENA BOZKURT